Sign up with your email address to be the first to know about new products, VIP offers, blog features & more.

Tag Archives alaçatı

Herkesin Bir Alaçatısı Var!

Alaçatı Tasting 2018 (Fotoğraf Zafer Çeliksan)

2008 Ağustos ayından beri yaz-kış yaşamakta olduğum Alaçatı ile ilgili gelen farklı taleplere cevaben yazılar yazdım. Bu yazılarım genellikle “Ben Alaçatı’da ne yapıyorum” sorusunun cevabını hedefleyen yazılardı.
En son Alaçatı Turizm Derneği ve Çeşme Belediyesinin ortaklaşa ortaya koyduğu ve gürültü kirliliğine dikkati çeken “alacati75desibel”

Şirin bir sahil kasabasından işleri yönetmek! (*)

Teknoloji mi bizi biz mi teknolojiyi yönetir olduk? Akıllı telefonumuzu “ofis” olarak kullanmaya başladığımız günlerden bu yana teknoloji bağımlılığı her tarafımızı kuşatmış durumda. Sabahın köründe kalkıp, karda kışta ofise gitmek zorunda değiliz…
Ne zaman varacağımızı bilmediğimiz bir trafik ortamında toplantıya yetişmek durumunda değiliz…
Yalnız başımıza kalıp bir konuyu derinlemesine düşünmek ihtiyacımızı o bitmeyen telefonların,

Sorumluluklarımızdan Sorumlu Olmak!

Kasım ayının ilk yarısında MediaCat tarafından düzenlenen Brand Week organizasyonundaydım. 9 Kasım Perşembe sabahı da “Sorumluluklarımızdan Sorumlu Olmak” başlıklı konuşmam ile katılımcıların karşısına çıktım. Oldukça kapsamlı olumlu tepkiler aldığım konuşmamı izleyemeyenler için burada paylaşmak istedim…

“İlk sürdürülebilirlik kartviziti”

Hayatımda üzerinde sürdürülebilirlik direktörü yazan ilk kartviziti 2001 yılında San Francisco’da düzenlenmiş olan uluslararası bir kongrenin kahve molasında küresel bir şirkette görev yapan meslektaşımdan aldım.

Sen Benim Kim Olduğumu Biliyor Musun? (*)

Genellikle sorunlu ya da suçlu olduğumuz halde can havliyle gölgesine sığınma ihtiyacı hissettiğimiz cümledir; “sen benim kim olduğumu biliyor musun?” Bir sorunumuz ya da suçlu konumumuz olmasa kim olduğumuzu hatırlatmakla ilgili bir kimlik patinajına zaten gereksinim yoktur.
Uçağa son dakika yetişmişizdir, kapılar kapanmıştır. Çapsız bir “sen benim kim olduğumu biliyor musun” dalaşması perdelerini açmıştır.

Alaçatı’yı “Alaçatı” yapan markalar!

Tatile Özlem

Türkiye’nin popüler turizm beldesi Alaçatı’nın nereden gelip nereye gittiğini incelemek için tarihsel gelişimine göz atmak lazım. Konuyla ilgili sınırlı sayıda kaynak var ama sanırım ilk başvurulması gereken Prof. Dr. İsmail Gezgin’in Alacaat’tan Alaçatı’ya kitabı.

Diğer kaynaklarla birlikte değerlendirildiğinde Alaçatı’yı üç ana dönemde değerlendirmek mümkün.

Bir Başka Pencereden Alaçatı (*)

Gürültü kirliliği, yüksek fiyatlar, kalitesiz işletmeler, kıyı işgalleri, uyuşturucu vb sorunlarla özellikle yaz aylarında gündeme gelen Alaçatı’nın gündemi aslında bu sayılanlardan ibaret değil. Alaçatı’nın kendi kimliği ve marka değerini kurguladığı özelliklerini yıpratan bu gündem yüzünden diğer tarafını göremez olduk!

 
Tabii, sorunların özünde bir “kent markası stratejisi ve uygulama planının”

“Bi Bılıklık Hayatımız Var” (*)

Ara sıra uğramak durumunda kaldığım İstanbul karmaşasından Alaçatı’nın dinginliğine kavuştuğumda kendimi hep sorgular buluyorum;

Bana mı öyle geliyor ama topu topu “bi bılıklık hayatımız var”… Yani diş macunu tüpünden diş fırçasına ne gelirse! Onu da kendi ellerimizle inşa ettiğimiz ve adına “kent” dediğimiz hapishanelerde hücre cezasına çarptırılmış mahkumların çaresizliğinin içsel çöküntüsüne terk etmişiz sanki.

Rüzgârın Alaçatılı Notaları…

“Rüzgarın Alacatılı Notaları” başlıklı yazım Mesa Dergisinin İlkbahar 2016 sayısında yayımlandı. Benim için yazması en zor yazılardan biri oldu. İnsan yaşadığı yeri kolay kolay yazamıyormuş! Yayımlandığı hali ile bu ekten okuyabilirsiniz. Ruzgarin Alacatili Notalari

Düz yazıyı tercih ederseniz, aşağıda…
Salim Kadıbeşegil