2016 Haziran ayı başında TEİD, Etik ve İtibar Derneğinin 6. Uluslararası Etik Zirvesinin konuğu idim. Entelektüel doygunluk dolu programı 300 katılımcı, 2500’ün üzerinde de internet canlı yayın izleyicisi takip etti. “Tufandan sonra” temalı zirvede “Sular çekildikten sonra” başlıklı konuşmamı paylaşmak istiyorum. Konuşmamın temasını halk ozanımız Aşık Veysel Şatıroğlu’nun Son türküsü “Gelmez Yola Gidiyoruz”
Yaşamda İz Bırakmak ya da İs Bırakmak Üzerine
Yaşamda “iz” bırakmak kolay bir iş değil. “İs” bırakmak ise son derece kolay… Atlayın arabanıza, girin trafiğe… Sayın bakalım kimler is bırakıyor, kimler “iz”… Hangi davranışlar takdirinizi hak ediyor, hangileri etmiyor! İki kavramın arasındaki ince çizgi aslında bu kadar basit, yalın, sade…
Dünyanın parasını vererek aldığınız bir elbisenin arka planına bakın.
Bu patronlar şirketleri babalarının malı sanıyor!
Türkiye Etik ve İtibar Derneği’nin üç ayda bir yayımlanan IN Dergisine düzenli yazmaya çalışıyorum. İlkbahar 2016 sayısı için kaleme aldığım yazının başlığı “Bu patronlar şirketleri babalarının malı sanıyor”… Yayımlanmış hali ile buradan “patronlar” düz yazı olarak aşağıdan okuyabilirsiniz. Güzel okumalar
Salim Kadıbeşegil
Geçersiz Uzmanlıklar!
Önüne gelenin “bir şeyin uzmanı” olduğu dünyamızda bu konuya en az benim kadar takanlardan biri de Prof. Acar Baltaş. “Akılsız Duyguların Cezasını Kararlar Çeker” adını verdiği ve “Akıllı İnsanlar NEDEN Yanlış Kararlar Verir?” alt başlığı ile derlediği yazılarından oluşan kitabını bir solukta okudum. (Remzi Kitabevi;2016) Bu kitabın her biri ayrı değerdeki yazılarından biri olan “Geçersiz Uzmanlıklar”
2016’nın En Yaratıcı İnsanları
Bilmiyorum Fast Company’nin 100 Yaratıcı İnsan araştırmasına hiç göz gezdirdiniz mi? 2016 sonuçları ile ilgili listeye bir göz atmanızı tavsiye ederim. Farklı ülkelerde sıradan gibi görünen insanların yoğunlaştığı konuların hangi entelektüel zenginlikte ürünler ortaya çıkardığı ve yaşamımızla ilişkilendiğini -biraz da öykünerek- okumak ilginç olabilir. Bu tür listelere baktığımızda sanırım önce kendimizi sorguluyoruz sessizce…
EKOIQ’ya Sahip Çıkmamız Lazım!
EKOIQ... Yerine koyamayacağımız herşeye dikkat çeken dergi. Yaşamın kalitesinin defterini nasıl dürmüşüz… Kendimize çağdaş kentler adı altına nasıl modern hapishaneler inşâ etmişiz. Refah,büyüme adı altında ne “masallar” uydurmuşuz! Kendi ellerimizle kendi çocuklarımızın geleceğini karartmışız.
Aslında EKOIQ bunların hiç birine değinmiyor. Bunları zaten biliyoruz.