Ülkemizin köklü halkla ilişkiler şirketlerinden IMAGE kapandı. Kapanışı , 1980’lerden bu yana imza attığı işler gibi sansasyonel oldu. Kapanış iletişimi ile ilgili iletişim sorunları yaşandığı açık. Her gün onlarca şirket kapanıyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik ortam şaşırtmıyor. Ama işi “iletişim yönetimi” olan bir şirketin kapanışı ile ilgili “iletişim kazaları”
Ufak Tefek İletişim Kazaları
Bahar yorgunluğundan mıdır nedir, epeydir başlıklarını taslak olarak not aldığım ama bir türlü elim varıp da yazamadığım konular var. Bugün sosyal medya taraması yaparken gördüm; gazeteci dostum Ahmet Çelik her biri iletişim dersi niteliğinde gözlemlerini aktarmış. Özellikle genç iletişimcilerin yararlanabileceği türden. Ben de noktasına dokunmadan paylaşayım ve blogumda arşivleyeyim dedim.(Okunma tarihi 30/04/2018) Teşekkürler @ahmetcelik…
Siz “siz” olun ama yaşamı tüketmeyin!
Özellikle 20. yy’da herşeyi tükettik. Hadi elmayı, armutu, evleri, arabaları, kozmetik, deterjan, gömlek, kravat, elbise derken en korkuncu ilişkilerimizi de tükettik.
Sevgiyi,
dayanışmayı,
barışı,
birbirimizi anlamayı tükettik.
Aşkları tükettik.
Saf, duru kimliklerimizi tükettik.
Tüketmek üzerine yataktan kalktık,
Şirin bir sahil kasabasından işleri yönetmek! (*)
Teknoloji mi bizi biz mi teknolojiyi yönetir olduk? Akıllı telefonumuzu “ofis” olarak kullanmaya başladığımız günlerden bu yana teknoloji bağımlılığı her tarafımızı kuşatmış durumda. Sabahın köründe kalkıp, karda kışta ofise gitmek zorunda değiliz…
Ne zaman varacağımızı bilmediğimiz bir trafik ortamında toplantıya yetişmek durumunda değiliz…
Yalnız başımıza kalıp bir konuyu derinlemesine düşünmek ihtiyacımızı o bitmeyen telefonların,
Melodi
Bir melodidir aslında içini ısıtan
Sözcüklerini anlar gibi yaptığın
Ama anlamadığın…
İçini ısıtan düşüncelere çevirisini yaptığın
Yakınlaştığın
Uzaklaştığın
Duygularını teslim ettiğin…
Bir melodidir aslında
Aya, güneşe, ormana, göle sevdiklerine teslim ettiğin
Sözcüklerini anlamasalar bile
Notalarında buluşmalar yaşadıkları
İçini ısıtan düşüncelere katık ettiğin
Do re mi fa dır bölüp çarptığın
Fazlasını çöpe atmaya kıyamadığın
Yaşamın kıyısında seninle yolculuk yapmasına izin verdiğin
Halkla İlişkiler Yüksek Lisans Programı Olmalı!
Geçtiğimiz haftalarda İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanlığının ev sahipliğinde gerçekleştirilen “paydaş toplantısına” katıldım. Başka okullar yapıyor mu bilmiyorum ancak gerçekten son zamanlarda katıldığım en verimli ve kalite düzeyi yüksek bir organizasyondu. Öğretim üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının yetkilileri, medya mensupları, sektörün tüm dallarından temsilcilerinin oluşturduğu sayıca az ama nitelik olarak yüksek katılımlı bir toplantıydı.