Sign up with your email address to be the first to know about new products, VIP offers, blog features & more.

Tag Archives facebook

Sorumluluklarımızdan Sorumlu Olmak!

Kasım ayının ilk yarısında MediaCat tarafından düzenlenen Brand Week organizasyonundaydım. 9 Kasım Perşembe sabahı da “Sorumluluklarımızdan Sorumlu Olmak” başlıklı konuşmam ile katılımcıların karşısına çıktım. Oldukça kapsamlı olumlu tepkiler aldığım konuşmamı izleyemeyenler için burada paylaşmak istedim…

“İlk sürdürülebilirlik kartviziti”

Hayatımda üzerinde sürdürülebilirlik direktörü yazan ilk kartviziti 2001 yılında San Francisco’da düzenlenmiş olan uluslararası bir kongrenin kahve molasında küresel bir şirkette görev yapan meslektaşımdan aldım.

Sen Benim Kim Olduğumu Biliyor Musun? (*)

Genellikle sorunlu ya da suçlu olduğumuz halde can havliyle gölgesine sığınma ihtiyacı hissettiğimiz cümledir; “sen benim kim olduğumu biliyor musun?” Bir sorunumuz ya da suçlu konumumuz olmasa kim olduğumuzu hatırlatmakla ilgili bir kimlik patinajına zaten gereksinim yoktur.
Uçağa son dakika yetişmişizdir, kapılar kapanmıştır. Çapsız bir “sen benim kim olduğumu biliyor musun” dalaşması perdelerini açmıştır.

Kariyer Genel Müdürlüğe uzanan yol değildir!

Bir yanılgı var iş hayatında…

Herkes “kariyer” peşinde ama bunun nasıl bir şey olduğu konusunda kafalar karışık! Tonlarca kitap var kariyer yolculuğu ile ilgili. Binlerce makale, seminer, eğitsel çalışma, örnek olay vs…  Tüm bunlara karşın nasıl oluyor da kafalar karışık anlamak mümkün değil… Aslında mümkün; çünkü özellikle orta düzey yöneticiler kariyeri bir şirketin genel müdürü olmaya uzanan bir yol olarak biçimlendiriyorlar.

Markalar siyasete bulaştı!

Brandmap Mart 2017 sayısı için markalar siyaset ilişkisini kaleme aldım. Yazının pdf kopyasını buradan okuyabilirsiniz.SK-BM13

 

Tüketiciler markalar karşısında zaman zaman “boykot” silahına başvurur. “Görürsün gününü” anlamında markalara ders vermenin uygulamadaki yansıması olan boykotlar markaları gerçekten hizaya getiriyor mu, tartışılır. Üründen ve marka vaatlerinden kaynaklanan sıkıntılar nedeniyle boykotla taciz edilen markalar belki kendilerine ”çeki düzen” verip yollarına devam ederler.

Puslu Bir Yıldönümü: Victor

Bugün puslu bir yıldönümü. Victor Ananias’ı 2011’de bugün kaybetmiştik. Fethiye’de Runtalya maratonunda koşmaya ve başını çektiği Buğday hareketine gelir temin etmeye çalışıyordu. Henüz 40 yaşından gün almaktaydı.

Victor çok özel bir insandı. Blogunu okumanızı tavsiye ederim.

Benim kariyerimin pusulası olan 5 kişiden biriydi. Her sabah gözlerimizi açtığımız dünyaya farklı pencereden bakan biriydi.

Pirelli Takvimlerinin ve Michelin Restoranların Dayanılmaz “Marka” halleri!

Aylık Brandmap dergisinin Ocak-Şubat 2017 sayısında yer alan yazımı yayımlandığı şekilde buradan okuyabilirsiniz.BM-12-SK

Yeni bir yılın başındayız. Dünyada onlarca, yüzlerce ve hatta binlerce kişi 2017 Pirelli takviminin peşinde. 1964’den bu yana her yıl başı sınırlı sayıda basılan bu takvime sahip olmak “bir ayrıcalık”. Dahası koleksiyon değeri var.

Hakimler, Hekimler, Hakemler ve CEO’lar… (*)

 

TEİD tarafından üç ayda bir yayımlanmakta olan IN dergisinin Kış 2017 sayısında yer alan yazımı blogumda paylaşıyorum. Yayımlandığı hali ile TEID KIŞ 2017 buradan  okuyabilirsiniz.

 

Kırmızı Düğme

Önce bir canlandırma; ileri teknoloji harikası bir kumanda masasının tam ortasında bir “kırmızı düğme” var.

Markalar tükeniyor mu?

Ekim 2015’de BRANDMAP hayatımıza girdi. İletişim profesyonellerinin içerik olarak beklentisini karşılaması zaten bekleniyordu. Ama dergi içeriği “iş” dergisi olarak konumlanmaya daha yakın. Karar vericilerin her alanda vizyonlarına katkı sağlayacak bir sunu var elimizin altında.
Ben de hasbelkader aylık yazılarımla bir yerlerinde varım! Kasım sayısındaki yazımda markalar ve tüketmek kavramlarının etrafında dolaştım.

Bir “numaradan” ibaret olacağımız günler ne kadar uzak?

Facebook, Twitter ve Youtube yasakları ile birlikte günlerdir yazmak için bir kenarda duran blog yazısı notuna gözüm ilişti; başlıkta olduğu gibi not aynen şöyleydi; “Bir numaradan ibaret olacağımız günler ne kadar uzak?”
İsimlerimizin, soyadlarımızın anlamının giderek kaybolmakta olduğunu acaba bir tek ben mi gözlemliyorum!
download (1)TC kimlik numaramız yaşamın yönetilmesinde artık en ön sırada değil mi?