Ölümün neresi güzel?
Güzel ölüm olabilir mi ki?
Bu dünyadan Neşet Ertaş gibi göçebiliyorsan güzel hatta kıskanılacak derecede güzel bir ölüm olabilir!
Yüreğinde sazı, türküleri, insan sevgisinden başka bir şey götürmedi.
Ama beraberinde bir başka şey daha götürdü;
Sevgisini, gözyaşlarını, duygularını ve onun yüce insanlığını O’na, türkülerine ve yaşamına katık etmiş yüzbinlerce insanın karşılıksız duygusunu yanına aldı.
Bir üniversite gibi gitti Neşet Ertaş…
İnsanı insan yapan değerlerden örnekler verdi yaşamı boyunca…
İnsanca yaşamak için alçakgönüllülüğün değerini aşıladı…
Bu topraklarda binlerce yıl kök salmış kültürlerin nasıl barış sofrasında buluştuğunu anlattı…
“Garip” olabilmenin erdemini sundu…
Çocuklarını okutabilmek ve her kim olursa olsun karşısındakine saygı duymaktan başka bir derdi yoktu!
Yoklukları, yoksulluğu, zorlukları, hastalıkları, okuyamamış olmanın ezikliğini sevgi ile, barış ile üstesinden gelinebileceğini öğretti bizlere…
Yaşamın kurgusunu bilmeden “güzel ölebilmeye kurdu!
Ve güzel bir ölümle tanıştırdı hepimizi.
Ölüme giderken bile öğretti…
Yaşamda “is” değil “iz” bırakanlar safında yer tuttu Neşet Ertaş.
Selam olsun “bozkırların tezenesine”
Mehmet akif yasin
Ekim 1, 2012Eline saglik,
Hayat yolculuğunda yola çiçek ler ekmek
Dönerken pesinde iz bırakmak toprağa,
Onurlu hikayelerdeki rolunle yazılmak
Hatıralar arasına,
Gülümseyerek karsalatir vedayı bana……gülümseyerek uğurladık ustayı yola……
abdulrezzak SANCAK
Ekim 2, 2012Hocam,
Gerçekten ölümler gördükçe bütün ölümlerin ve ölenlerin aynı olmadığını görüyoruz.
Kimi dilde kimide gönülde yer edinerek gider.
Demek’ki sevenlerle sevmeyenlerin ölümü bir olmayacak.
Selamlar
ali esad goksel
Ekim 2, 2012salim cğm eline sağlık