Sign up with your email address to be the first to know about new products, VIP offers, blog features & more.

Değirmenin “suyu” nereden geliyor?

Dünyada bir milyardan fazla insanın içme suyuna ulaşamıyor…
Bir o kadar insanın ayrıca sağlık ve kullanım için elverişli suya erişimi yok…
Yeraltı sularının yüzeydeki tarım ürünleri ilaçlamalarından kullanılamaz hale gelmesi her yıl beş kat artıyor!

Ve… “SU” gününü kutladık…
imagesAma “havadan sudan” konuştuk, insanoğlu için bu kadar yaşamsal önem taşıyan bir konunun gerçekleri karşısında!

Su olmadığı için insanlar ölüyor… Hasta oluyorlar… Salgın hastalıklara dönüşüyor, milyonları tehdit ediyor suya hasret toplumların çaresizliği…
Su olmadığı için tarım alanları ekilemiyor, ürün alınamıyor… Çölleşiyor her geçen gün o bildiğimiz  ve bir zamanlar tahıllarını, meyvelerini yediğimiz tarım alanları…
Su olmadığı için çıkıyor savaşlar! Silahlanıyor insanlar… Çocuk askerler bekliyor su başlarında… Ölümüne bir “su” kavgası, dünyanın dört bir tarafında…
Araştırmalara göre çok değil 2030’lu yıllarda dünya nüfusunun yarısına yakını içilebilir nitelikte suya erişemeyecek…
Hor gördük… Kirlettik… Yok ettik… Su akarken “testiyi” doldurmanın dayanılmaz hafifliği yaşamın ana girdisi suyu bulandırdı! Hani deyim yerindeyse “su testisini su yolunda kırdık”!
Suya hasret bir döneme giriyor dünya…

indirDünya su gününü kutluyoruz!
Akarsuların, göllerin, denizlerin can çekiştiği…
Deniz canlılarının yok olmaya başladığı bir dönemim içindeyiz.
Ne kadar farkındayız?
Sudaki ayak izimiz “çamura” dönüşmüş…
Taşıma suyla değirmen döndürmekte” olduğumuzu görebiliyor muyuz?
Değirmenin suyu tabiat ananın bir güzelliği, yaşam sevinci, mutluluk kaynağı…
Yok oluyor…
Taşıma suyla da dönmeyecek günün birinde…
Taşıyacak su kalmayacak.
Farkına vardığımızda “üstüne bir bardak soğuk su içeceğiz” ama bulabilirsek tabii…

 

1 Response
  • RECEP ALİ TOPÇU
    Mart 25, 2013

    Sevgili Salim bey,
    Ne güzel yazmışsınız. Gönlünüze bereket, sözlerinize lezzet.
    Suyu sadece biyolojik hayatımız için gerekli olan bir nimet olarak değil, ruhi hayatımız, toplumsal barış ve hoşgörü ortamının oluşumunda en önemli unsurlardan biri olarak görebiliriz.
    Sudan bir parça olan insan suyla dost olduğunda önce kendisiyle, sonra yakın çevresiyle, sonra tüm doğa ile, taşlar, kuşlar, ağaçlar ve tüm insanlar/hayvanlar ile dost oluyor.
    Aslında önemli olan suyla dost olabilmeyi becerebilmek.
    Hepimiz sudan yaratıldık. TÜm canlıların ana hammaddesi su. Dolayısıyla suyu sadece fiziki, kimyevi yönleriyle tanımak onunla iletişimizi yeniden yapılandırmada yeterli olmayacaktır.
    Suyun simya, metafizik boyutlarını öğrenmemiz, onu anlamamız, anlamlandırmamız adına önem arzetmektedir.
    Suyu anlama, anlamlandırmada hepimize görevler düşüyor. Bizler Adell Armatür olarak su armatürleri üreten bir fabrikayırız. Dolayısıyla önce kendimizi mesul sayıyor, bu konuda su kültürümüze, suya gereken önemi verme konusunda görev üstleniyoruz. Su Kültürü konusunda eşsiz eserlerden oluşan bir koleksiyonumuz var. Yakında Eyüp’te ülkemizin ilk su kültürü temalı bir müzesine dönüşecek nasip olursa. Okullarda, belediyelerde, ulaşabileceğimiz her noktada su bilincinin artırılması konusanda çalışmalar yapıyoruz. Yayınlarımız var.
    İkitelli’de fabrikamızda bulunan daimi sergimize sizlerin ve arzu eden tüm su dostu dostlarımızın ziyaretlerini bekleriz.
    Su gibi duru, su gibi coşkulu ve su gibi aziz olunuz.

    Ne düşünüyorsun?

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir