Milyon Dolarlık Sözler!

Milyon Dolarlık Sözler ülkemizin önde gelen yönetim danışmanlarından Haluk Ziya Türkmen’in kitabı. Hayykitap’tan yeni çıktı. Alt başlığı mıknatıs gibi yakalıyor bir yerinizden: “Sabah uğruna ölecek bir hayalin varsa saati kurmaya gerek kalmaz”…

İş hayatı göz açıp kapayana kadar onlu, yirmili, otuzlu, kırklı yılları geride bırakıyor. “Başarı” peşinde demek istiyorum ama gerçek gündemi “

Kültür, Stratejiyi Kahvaltı Niyetine “nasıl” Yer!(*)

Olay Amerika’da geçiyor. Yeni evli bir çift taşınma hazırlığında. Her şeyin her yerde olduğu bir ev hali. Kocasının, mücevherlerini Zappos’tan yeni aldığı bir çantanın içine koyduğunu, çantayı da orijinal Zappos kutusuna koyduğunu fark etmeyen kadın değiştirmek üzere çantayı kutu ile geri gönderir. Binlerce dolarlık mücevherin çanta ile geri gittiğinden habersiz kadın taşındıkları yeni evde paketler açılırken mücevherlerinin olmadığını fark eder.

İşveren Markasının Çalışanların Mutluluğundan Daha Öte Bir İddiası Olmalı! (*)

RepMan Forum 2018

2000’li yılların başında iş yönetim dünyasının palazlanmaya başlayan kavramlardan biri de “İşveren Markası” oldu. Aslında bir adım geri gittiğimizde 1990’ların “Çalışan markası” kavramı evrilmiş, kavramı anlatmada yetersiz görülmüş ve “İşveren Markası” benimsenmişti.

Çalışan Markasının neden kavramsal olarak anlatılmak isteneni veremediğini incelediğimizde elde edilmek istenen sonuçların çalışanların mutluluğunu hedeflemekle birlikte daha iddialı performans alanlarını da kapsaması gerektiği şeklinde karşımıza çıkıyor.