Salim Kadıbeşegil
Ethical Corporation Türkiye gözlemleri
Merkezi Londra’da bulunan Ethical Corporation’ın başındaki Tobby Webb geçtiğimiz günlerde Istanbul’da idi. Geçirdiği zamanla ilgili gözlemlerini kendi blogunda yazdı. Aynen paylaşıyorum.
September 16, 2012
Sustainable business in Turkey, a briefing and a few thoughts
I can’t pretend to be any kind of expert on corporate social responsibility / sustainable business in Turkey.
But I have been fortunate enough to spend several days in Istanbul just last week.
UMUT… BARIŞ… EYLÜL…
Bugün… Dünya Barış Günü…
Ama… Ama… Ama…
Umut henüz 6 yaşındaydı.Bu yıl okula başlayacaktı. Anne babası kaydını bile
yaptırdı. Ama küçük Umut, o okula hiç gidemeyecek. Çünkü onu İzmir’de bir
Umut… Daha 6 yaşındaydı!
magandanın attığı kurşun,
Sabıkasız ürünler ve markalara doğru…
Yeni bir dönemin içine giriyoruz.
Tüketici artık kullandığı ürünlerin ve yaşam tarzı ile ilişkilendirdiği markaların
“sabıkasını” sorguluyor!
Ne demek şimdi bu?
Ne güzel pazarlamanın 5P’si ile yönetmeye alışmıştık herşeyi…
Bir ürünün veya markanın dolayısıyla onu üreten şirketin sabıkası ne ola ki?
Para karşısında kaybettiğimiz değerleri…
Siyasette, Sporda ve Sekste “İtibar Yönetimi” olmaz!
İtibar yönetimi benim profesyonel alanım. Uzun yıllardır dünyada ve Türkiye’de bu alanda yapılan çalışmaları izliyorum. Deneyimlerim ve birikimlerim ile yapılan çalışmalara katkı vermeye çalışıyorum. Danışmanlık hizmetlerimin dışında, konferans, kongre ve panellerde düşüncelerimi aktarıyorum. Yayınlarım, üniversitelerdeki derslerim ile birikimimi paylaşma çabası içindeyim. 20 yılı aşkın deneyimlerimin ışığında söyleyebilirim ki “siyasette, sporda ve sekste” itibar yönetimi olmaz!
Bugün Çetin Altan okudunuz mu?
Limonata ve Rafadan Yumurta
Yaşamında hiç limonata içmemiş biri, limonatayı çok pahalı bir serinletici sanabilir. Oysa çok ucuz bir serinleticidir. Bir bardak suya bir çorba kaşığı toz şekeri döküp, iyice karıştırdıktan sonra, üstüne doğru dürüst sıkılıp çay süzgecinden geçirilmiş, yarım limon suyu eklersin… Ve hepsini karıştırırsın.
Bardak,
Ekşi Çikolata
Yaşamımızın dört bir yanını sarmış olan çikolataların ne kadar ”ekşi” olduğunun farkında mıyız?
O güzelim ambalajlarda keyfimizle harmanlanmayı bekleyen sonsuz çeşitteki çikolatalı ürünlerin damak tadımızda aslında ne kadar “ekşi” bir tat bıraktığını biliyor muyuz
forbes.com
Aşkların, sevdaların simgesi olması gerekirken…
Yaşamı güzelleştiren hazların damaktaki tadı olacakken…
Her bir parçasında anılara olan yolculukları simgeleyecekken…
Dostlukların,
THY’de statüm değişiyor!
“Statü endişesi”…
Son yıllarda okuduğum en iyi kitaplardan biriydi.
Alain de Botton’un nefis betimlemeleri ile yaşam boyu peşinden koştuğumuz “statünün” aslında ne kadar “boş” bir uğraş olduğu gerçeği ile karşılaşmak…
Bu gerçek ile egomuzu çarpıştırmak…
Statü diye bildiklerimizden vazgeçmeyi bir “an”
Nasıl Zengin Olunur?
Zenginlik oldum olası hepimizin başına “dert” olan kavramdır. “Nasıl bir zenginlik” meselesi yaşam boyu hepimizi meşgul etmiştir. Zenginlik üzerine yazılan kitapların, verilen tavsiyelerin haddi hesabı olmadığına hepimiz tanık oluyoruz. Hangimizin belleklerinde; “Ah bir zengin olsam” (Fiddler on the roof) şimdiki zamanla gelecek zaman arasında zenginliğin süslediği hayallerin somut bir yansıması olarak yaşamımıza hem müzikal hem de film olarak yer etmedi ki?
Formaları kirleten çamur lekesi aslında bir su tabancasından çıkmıştı!
Bir futbol ligi daha bitti… Formalardaki çamur lekeleri biraz daha genişledi.
“Taraftar” kimliği “düşman” kimliğine büründükçe…
Takımların renkleri çamur lekesi altında boğulacak!
Takım tutmakla birine düşman olmak ön koşul oldu.
Tuttuğu takımın renklerinin içinden,
sevgi…
hoşgörü…
rakibi takdir…
yok oldu gitti.