Bu yıl dördüncüsünü yapıyoruz. Şirketlerin Marka Değerini ve Sosyal Medya Gerçeği Karşısındaki İtibar Risklerini tartışacağız.
RepMan, yani Reputation Management’ın ilk hecelerini alan “İtibar Araştırmaları Merkezi” yerli ve yabancı konuşmacıların katkılarıyla her yıl bir forum düzenliyor. (Bir CEO “Neden RepWomen değil” diye sormuştu!) Merkez,
Birbirimizin hayatında hangi rolü oynuyoruz?
Yaşam kendi içindeki çelişkileri ve komiklikleri ile akıp gidiyor.
Arkamıza dönüp baktığımızda farklı zaman dilimleri içinde hayatımızda bir takım insanların farklı rolleri oynadıklarını görüyoruz.
Aynen bizim de bir takım insanların hayatında oynadığımız roller gibi.
Çekirdek aile içinde bile büyük kardeş zaman zaman kendisinden talep edilmese bile “baba”
Nerede kalmıştık!
2014 enteresan bir yıl oldu benim için.
Yaşamın “gel-git” lerinin bahtımla sek sek oynadığı bir komiklikti sanki.
Bir “varım”… Bir “yokum”… Sonra yine “varım”!
İnsan, sahnelenen oyunda; hem senaryoyu yazan, hem yöneten, hem oynayan, yeri geldiğinde dublörlüğü de üstlenen bir hayat akışı içinde buluyor kendini.
İstanbul’a bir buruk veda!
Şirketin adını aldığı ORSA…
Tam 20 yıl olmuş.
Takvimler Kasım 1993’ü gösterdiğinde İstanbul’da Teşvikiye’deki Güneş apartmanın giriş katının kapısına “Orsa” tabelasını asmıştık.
Denizcilikle uğraşanlar bilir; rüzgara karşı yelken açıp gitmenin adını. Halkla ilişkiler gibi kendi içinde türlü zorluğun ifadesini şirket adına taşımak belki bilinçli bir seçim değildi.
TKYD Uluslararası Konferansında Prof. Dr. Mervyn E. King ve Salim Kadıbeşegil
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’nin ev sahipliğinde düzenlenen 2011 TKYD zirvesinde Global Reporting Initiative onursal başkanı Prof. Mervyn King ile İtibar Yönetimi Danışmanı Salim Kadıbeşegil günün değerlendirmesini yapıyorlar. Kurumsal yönetim ilkeleri, itibar yönetimi, sosyal raporlama, küresel rekabet konularına değiniyorlar.
Erkekler için yaşamın lezzeti 45-55 yaş bandında!
Bir gün konuşmacı olduğum bir konferansın kahve molasında uzun zamandır görüşmediğim dostlarımla sohbet ediyordum. Tesadüf kümelendiğimiz grubun tamamı erkekti. Bir tanesinin o gün doğum günüymüş ve 45 yaşına giriyormuş. “Yeni dünyana hoşgeldin” dedim.
O ve diğer dostların şaşkın bakışları arasında ne demek istediğimi açıklamaya çalıştım.
“Bir erkeğin eğer ciddi bir sağlık sorunu yoksa bana göre yaşamın lezzetini damaklarında dolaştıracağı yıllar 45-55 arasıdır”
Ehliyetle birlikte ” nezaket” sınavı!
Yıllardır düşünür dururum.
Neden “mutsuzluk katsayımız” bu kadar yüksek diye…
Kendimden biliyorum; sabahları kalktığımız andan itibaren, “asabi, gergin, asık suratlı” bir renkle yaşamın labirentli kollarına atarız kendimizi.
Durakta otobüs bekleyenler mutsuz, araç kullananlar mutsuz, araç içinde yarım kalmış uykusunu tamamlamak durumunda olanlar mutsuz, otobüstekiler mutsuz,
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Koca Bir “Yalan” mı?
Üzerinden epey zaman geçti ancak 2011 yılında Ekim ayında Brand Finance tarafından Londra’da düzenlenen “Brand Finance Yıllık Forum Toplantısının” açılış sunumunu yapmak üzere davet edilmiştim. Toplantının ana konusu “İtibar Yönetimi” idi ve Brand Finance dünyanın farklı köşelerinden 200’den fazla üst düzey davetliyi Londra’da Royal Otomobil Club’da bir araya getirmeyi başarmıştı.
Bugün doğum günüm!
11 Ağustos 1954…
Ankara…
Yaşanmış 60 yılı terkedip ne kadar süreceği belli olmayan yeni bir yaşın getirdiği karmaşık duygular…
Bir kaç gün önce kemoterapisini tamamlamış bir insanın yeniden sıradan insanlardan biri gibi sokaklara dönmesinin getirdiği karmaşık ama aydınlık bir yolculuğun kilometre taşları sanki…
Ya da,
60 Yıl İçinde 76 Özel Gün ve “Sona Doğru”…
Yanlış anlaşılmasın nefes çalışmalarımın bir parçası
Sağlık durumumla ilgili geçtiğimiz haftalarda sanıyorum tatminkar bir bilgilendirme yaptım. Gelen yorumlar ve telefonlardan bu izlenime sahip oldum.
Bugün de aslında bir daha yazmak istemediğim sağlık durumumla ilgili yeni bir bilgilendirme yapayım dedim ve sonra aslında bu blogun açılmasına neden olan konulara yeniden geri döneyim kararını verdim.