Emektar gazeteci Kemalettin Bulamacı iletişim dünyasının her köşesinde oturan herkesi ilgilendiren çok önemli bir yazı yazdı. İletişimde kalitenin artırılmasının temel gereklerinden biri olan bu konudaki görüşlerini büyük bir memnuniyetle ve izni ile buraya aktarmak istedim.
1990 yılından beri, yani 34 yıldır aktif gazetecilik yapıyorum. Aynı zamanda sayısız şirkete PR ve medya ilişkileri danışmanlığı verdim. Masanın her iki tarafını da, ciğerine kadar biliyorum. Ancak son günlerde, aylarda ve hatta yıllarda, e-posta kutuma düşen bazı metinleri gördükçe, hem medya sektörü adına hem de PR, halklailişkiler, kurumsaliletişim vs. sektörleri adına derin bir üzüntü (ve bazen de şaşkınlık) duyuyorum.
Bu bültenlere, yayın organlarında yer verildiği gördüğümde ise öfkeleniyorum.
Gazetecilik, şirketlerin pazarlama departmanlarının bedava uzantısı değildir.
Son dönemde “Basın Bülteni” adı altında servis edilen, ancak haber değeri “sıfır” olan içerikleri dört ana başlıkta topladım. Eğer PR stratejinizi bu maddeler üzerine kuruyorsanız, bülteniniz editörün ekranında sadece 2 saniye kalıyor: O da “Sil” tuşuna basana kadar geçen süre.
Bunları “Haber” diye göndermeyin
🛑 1. Sponsorluk Güzellemeleri “Şirketimiz X etkinliğinin Platin/Altın/Gümüş sponsoru oldu!”Gerçek: Bu bir haber değil, bir fatura işlemidir. Bir etkinliğe para verip logo astınız diye gazeteciler bunu manşete taşımaz. Aynı etkinlikte 20 tane sponsor var. Hangi birini yazalım? Eğer o sponsorlukla sektörü değiştirecek bir değer yaratmıyorsanız, bu sadece sizin finans departmanınızı ilgilendirir.
🛑 2. Rutine Binmiş Ödül Törenleri “En beğenilen şirket seçildik”, “Şu ödülü aldık…” Gerçek:Her hafta bir yerde ödül töreni var ve her törende 30-40 şirkete ödül dağıtılıyor. Sizin ödül almanız, şirket içi motivasyon için harika olabilir ama okur için bir anlam ifade etmiyor. “Biz harikayız” demenin yolu bülten göndermek değil, işinizi iyi yapmaktır.
🛑 3. Gizli (Aslında Çok Açık) Reklamlar “Efsane İndirimler Başladı”, “Anneler Gününde %20 İndirim…” Gerçek: Bunun adı kampanya duyurusudur ve yeri haber sütunları değil, reklam kuşaklarıdır. Medya kuruluşları ticari işletmelerdir. Para vererek reklamını yapmanız gereken bir içeriği, “haber” süsü verip bedavaya yayınlatmaya çalışmak, en hafif tabiriyle iş bilmezliktir. Bir indirim oranının “hikayesi” yoktur.
🛑 4. “Ünlü” Soslu Reklam Filmleri “Yeni reklam yüzümüz X kişisi oldu”, “Yeni filmimiz yayında…” Gerçek: Bir ünlüye para verip reklam filmi çektirmek ticari bir hamledir, haber değildir. Zaten o reklam televizyonda, YouTube’da dönüyor. Bunu bir de yazılı metin olarak gazeteciye “Müjde!” diye göndermenin mantığı nedir?
Sevgili Meslektaşlarım ve Marka Yöneticileri;
Gazeteci; hikaye arar, veri arar, toplumsal fayda arar, sektörel değişim arar. Markanızın egosunu tatmin eden metinler “Bülten” değildir. Reklam bütçesi ayırmanız gereken işleri “PR” faaliyeti sanmak, sadece bütçenize değil, marka algınıza da zarar verir.
Posta kutumuzu kirletmeyin, bize gerçek hikayelerle gelin.







Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Reklamcılık ve Halkla İlişkiler Bölümü için hazırlanmıştır.
İçeriği görmek için görsele tıklayınız
- Ücretsiz, indirebilirsiniz.
Ne düşünüyorsun?